Pages in topic: < [1 2 3 4 5] > | Dil ve düşünce 投稿者: Faruk Atabeyli
| @Şadan:::::: Şunlardan.. | Jan 22, 2011 |
ek-lem-le-me
el-ek-ler-mi
el-lik
bah-çe-de-ha-nım-e-li
göz-lük-çü-
av
av-rat-sal-lık-lar-la-mı-dır
başa ekle
sona ekle
orataya ekle
türet üret
uzat
addan eylem
addan eylem
sıfattan sıfat
eylemden sıfat
şekilden şekil
doğadaki seslerden ad türet, bilim türet, fiil türet...
hop-latıver, kal-kı-tı-ver
af-ro-diz-yak-la-yı... See more ek-lem-le-me
el-ek-ler-mi
el-lik
bah-çe-de-ha-nım-e-li
göz-lük-çü-
av
av-rat-sal-lık-lar-la-mı-dır
başa ekle
sona ekle
orataya ekle
türet üret
uzat
addan eylem
addan eylem
sıfattan sıfat
eylemden sıfat
şekilden şekil
doğadaki seslerden ad türet, bilim türet, fiil türet...
hop-latıver, kal-kı-tı-ver
af-ro-diz-yak-la-yı-ver
ver-de ver ver.
....
.......
Sözcük varsıllığı (Bakınız en son TDK sözlük HARDCOPİ)
yapısı
eki
sondan eklemesi
türetmesi (ad-fiil-sıfat)
onu buna bunu ona türet
anında
ge-li-ver-di
gi-di-ver-di
MATEMATİK
....
gompile zengin. gompileeeeeeee
[Edited at 2011-01-22 18:58 GMT] ▲ Collapse | | | Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語
av
av-rat-sal-lık-lar-la-mı-dır
"Avrat" Arapçaymış Adnan.
Zahmet edip epey hecelemişsin ama afrodizyak kelimesinin kökenini söylememe gerek dahi yok mesela.
başa ekle
sona ekle
orataya ekle
Başa ve ortaya ekleme bizde yok bildiğim kadarıyla.
[Değişiklik saati 2011-01-22 20:09 GMT] | | | @ Şadan::::Arapça mıymış ? | Jan 22, 2011 |
Bizden mi girmiş acaba? Olabilir de.. Sildim (iptal) o zaman (hanımsalsalsal... olabilir, başka bişey olabilir).... 4 dakkada yazdım o kadar yanlışım olsun beaaa
^^Afrodizyak^^
Gıcıklık olsun diye verdim Şadan.
Ben eklerim ama yerim uygun (müsait) değil.
Sen sondan ekleyerek git. O yeter. Ayrıntılar, küçük-büyük yanlışlar ivedi yanıt verme isteğinden k... See more Bizden mi girmiş acaba? Olabilir de.. Sildim (iptal) o zaman (hanımsalsalsal... olabilir, başka bişey olabilir).... 4 dakkada yazdım o kadar yanlışım olsun beaaa
^^Afrodizyak^^
Gıcıklık olsun diye verdim Şadan.
Ben eklerim ama yerim uygun (müsait) değil.
Sen sondan ekleyerek git. O yeter. Ayrıntılar, küçük-büyük yanlışlar ivedi yanıt verme isteğinden kaynaklanıyor. Bağışla (affet) ne olur.
Selam
P.S: TDK'nın basılı (hardkopi) yayınlarını özekllikle en son Türkçe sözlüklerini herkese salık veririm. Çok bi para değil.
[Edited at 2011-01-22 19:43 GMT] ▲ Collapse | | | Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語
Anladım. Türkçe varsıl dil ve kullanmak, geliştirmek lazım. Tabii artık dil üzerine başka şeyler de söylemek lazım. Bu ikinci baskı oldu, ben bile sıkıldım tekrardan.
______
Sonuç olarak, burada "Dil ve Düşünce" başlığına karşılık gelen bir tartışma yapmadık ama sanırım "Dilde Sadeleşme" başlığı altına dönüşü anlamlı kılacak sorularımız olduğu da çıktı ortaya. Bu bakımdan, başlığın açılmasını pek hayırlı buldum kendi... See more Anladım. Türkçe varsıl dil ve kullanmak, geliştirmek lazım. Tabii artık dil üzerine başka şeyler de söylemek lazım. Bu ikinci baskı oldu, ben bile sıkıldım tekrardan.
______
Sonuç olarak, burada "Dil ve Düşünce" başlığına karşılık gelen bir tartışma yapmadık ama sanırım "Dilde Sadeleşme" başlığı altına dönüşü anlamlı kılacak sorularımız olduğu da çıktı ortaya. Bu bakımdan, başlığın açılmasını pek hayırlı buldum kendi adıma.
Devrin TDK Başuzmanı Agop Dilaçar'ın hayatı ve çalışmalarıyla ilgili bir kitap var elimde (TDK yayını). Biraz başlayıp bırakmıştım, tekrar başlamaya motive etti şu yazışmalar. Zaten okuyup kafa patlatmadan da bir yere varılası değil bu konu.
[Değişiklik saati 2011-01-22 20:54 GMT] ▲ Collapse | |
|
|
% 100 katılıyorum sana... | Jan 22, 2011 |
Sadan Oz wrote:
Anladım. Türkçe varsıl dil ve kullanmak, geliştirmek lazım. Tabii artık dil üzerine başka şeyler de söylemek lazım. Bu ikinci baskı oldu, ben bile sıkıldım tekrardan.
______
Sonuç olarak, burada "Dil ve Düşünce" başlığına karşılık gelen bir tartışma yapmadık ama sanırım "Dilde Sadeleşme" başlığı altına dönüşü anlamlı kılacak sorularımız olduğu da çıktı ortaya. Bu bakımdan, başlığın açılmasını pek hayırlı buldum kendi adıma.
Devrin TDK Başuzmanı Agop Dilaçar'ın hayatı ve çalışmalarıyla ilgili çıkmış bir kitap var elimde (TDK yayını). Biraz başlayıp bırakmıştım, tekrar başlamaya motive etti şu yazışmalar. Zaten okuyup kafa patlatmadan da bir yere varılası değil bu konu.
[Değişiklik saati 2011-01-22 20:35 GMT]
Ayrıca, bu konularda ısrarla basılı yayınları (özellikle TDK yayınları) okumayı öneriyorum herkese. Agop Dilaçar Bey de saygın bir büyüğümüzdür. Çok emek vermiştir, katkı yapmıştır Türkçemize...
Ne yapalım Şadan... Gönül daha çok tartışılmasını, karşılıklı soruşulmasını ister ama... Bizler de, sen, ben, bu foruma yazan diğer arkadaşlar, evet, bizler de iş yetiştirme telaşında olan insanlarınız. Bizlerin de 24 saati var sonuçta...
Herşey için sağol varol
Herkese selam ederim
[Edited at 2011-01-22 21:13 GMT] | | | Tartışma zeminimiz yok | Jan 23, 2011 |
Sahin Beygu wrote:
Ama devamını getirip, bugün yürütülen "her kötülüğün anası Cumhuriyet" kampanyasının temel(sizliğ)ine kadar gitmekten yanayım.
Dil hakkındaki bir tartışmayı alıp bir anda cumhuriyet tartışmasına dönüştürebiliyoruz.
Ana konu dil tartışmasına dönecek olursam.
"Dilimizi korumak" derken herkes farklı bir şey anlıyor. Ben halihazırda konuşulan dilin bizim dilimiz olduğunu düşünüyorum. Geçmişte olan olmuştur, ne Osmanlının konuştığu zengin dili ne de Asya bozkırlarında konuşulan dili geri getirebiliriz.
300 sene sürmesi gereken evrimi 50 seneye sıkıştırmaya kalkışınca hata edilmiştir demek başka bir anlama gelmez sadece "300 sene sürmesi gereken evrimi 50 seneye sıkıştırmaya kalkışınca hata edilmiştir" anlamına gelir. | | | Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語
Tartışmanın sürdürüleceği kavramsal çerçeveyi tanımlamak için de bilgi gerekiyor. Çok şaşırtıcı değil aslında, bizde ideolojik tartışma malzemesi ve heyecanı bol, dil konusunda söylenebilecekler kısıtlı.
Aydın Bey, "Osmanlı'nın konuştuğu zengin dil" demişsiniz ya, oradaki fiil önemli aslında. Gelinen noktayı belirleyen temel etkenlerden biri de Osmanlı'nın "üretimde kullandığı" değil, "konuştuğu" dilin zengin olması sanırım.
Büro... See more Tartışmanın sürdürüleceği kavramsal çerçeveyi tanımlamak için de bilgi gerekiyor. Çok şaşırtıcı değil aslında, bizde ideolojik tartışma malzemesi ve heyecanı bol, dil konusunda söylenebilecekler kısıtlı.
Aydın Bey, "Osmanlı'nın konuştuğu zengin dil" demişsiniz ya, oradaki fiil önemli aslında. Gelinen noktayı belirleyen temel etkenlerden biri de Osmanlı'nın "üretimde kullandığı" değil, "konuştuğu" dilin zengin olması sanırım.
Bürokrasi gibi bir üstyapısal, dolayısıyla geçici düzleme sıkışan dil, yine bürokrasi müdahalesiyle, hem de bizzat o bürokrasinin içinden gelenlerce sıkı ve "devrim" olarak nitelenen bir alt-üst oluşla değişime maruz kalabiliyor.
İlginçtir, Atatürk ve Agop Dilaçar'ın ilk tanıştığı yer Suriye. İkisi de Osmanlı ordusunda asker ve tanışmalarına vesile olan olay askeri bir mesele.
Suriye cephesindeki genç askerleri yıllar sonra iktidara geldiklerinde Haşet Kitabevi'nden Fransızca kitaplar alarak Türkçe Geometri terimleri kitapçığı yazmaya götüren süreci iyi anlamak lazım.
Neyse, "Dilde Sadeleşme" konusu altında görüşürüz : ) ▲ Collapse | | | silifke63 (X) トルコ語 から 英語 + ... Doğru mu anladım acaba... | Jan 23, 2011 |
"300 sene sürmesi gereken evrimi 50 seneye sıkıştırmaya kalkışınca hata edilmiştir".
300 sene boyunca kendi günahlarına fetva çıkaran, başkalarının hatalarına celladı gösteren adamların konuştuğu dilin bizimkiyle aynı olup olmaması başka bir tartışma, bu dediğinizin 50 sene gibi kısa bir sürede gerçekleşebilmesi, biat etmiş bir kimsenin anlayabileceği bir meziyet değildir.
Arapça klavyeler satılıyor, tavsiye ederim. Karakter seti de benden hediye olsun! | |
|
|
Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語 Sakince ve dilin gelişimi açısından bakarsak | Jan 23, 2011 |
silifke63 demiş ki:
Arapça klavyeler satılıyor, tavsiye ederim. Karakter seti de benden hediye olsun!
Kalın harfle vurgulananlar Öztürkçe, diğerleri yabancı dil kökenli; yani cümlenin (dahi ekini saymadım) yarısı Öztürkçe (özellikle fiiller, malum), diğerleri başka dilden.
Dil devrimi için verilen tarih yanılmıyorsam 1932, yani 80 yıl olmuş ve kurulan şu cümle, dilin aşırı zorlamaya gelmeyip, kendince bir denge kurabildiğinin göstergesidir.
Burada niye "hediye" yerine "armağan" kullanılmamış, biat mı ediyor silifke63, diye düşünmedim hiç. Gayet olağan geldi.
[Değişiklik saati 2011-01-23 15:17 GMT] | | | silifke63 (X) トルコ語 から 英語 + ... Doğru söze "amenna" denir | Jan 23, 2011 |
Sadan Oz wrote:
silifke63 demiş ki:
Arapça klavyeler satılıyor, tavsiye ederim. Karakter seti de benden hediye olsun!
Kalın harfle vurgulananlar Öztürkçe, diğerleri yabancı dil kökenli; yani cümlenin (dahi ekini saymadım) yarısı Öztürkçe (özellikle fiiller, malum), diğerleri başka dilden.
Dil devrimi için verilen tarih yanılmıyorsam 1932, yani 80 yıl olmuş ve kurulan şu cümle, dilin aşırı zorlamaya gelmeyip, kendince bir denge kurabildiğinin göstergesidir.
Burada niye "hediye" yerine "armağan" kullanılmamış, biat mı ediyor silifke63, diye düşünmedim hiç. Gayet olağan geldi.
[Değişiklik saati 2011-01-23 15:17 GMT] | | | herkes anlamak istediğini anlıyor | Jan 23, 2011 |
silifke63 wrote:
Doğru mu anladım acaba...
"300 sene sürmesi gereken evrimi 50 seneye sıkıştırmaya kalkışınca hata edilmiştir".
Bu cümlede anlaşılamayacak birşey yok, yüzde itibariyle öz türkçe kelime oranı oldukça yüksek.
silifke63 wrote:
300 sene boyunca kendi günahlarına fetva çıkaran, başkalarının hatalarına celladı gösteren adamların konuştuğu dilin bizimkiyle aynı olup olmaması başka bir tartışma,
Dil hakkında yapılan karşılıklı görüş alışverişini bile siyasete bağlamak biz Türklerin her zaman her konuda yaptığı birşey zaten.
Düşünce kalıplarını siyaset düzleminden ayıramayan kişiler için bir açıklama yapmak gerekiyor sanırım.
Yerleşmiş kelimelerle oyun oynayacağımıza yeni terimlere karşılık bulmaya uğraşsak çok daha iyi olur. Vatandaş doktor raporunu eline aldığında uzaylı gibi davranmazdı.
Bin yıllık edebiyatımızı tercüme edilmeksizin anlayamayışımız bir yana 19.-20. yüzyıl dilini bile tercüme ettirmemiz gerekiyor.
silifke63 wrote:
bu dediğinizin 50 sene gibi kısa bir sürede gerçekleşebilmesi, biat etmiş bir kimsenin anlayabileceği bir meziyet değildir.
Kendi biat kültürü ile mutlu olanların başkalarına biat atfetmesi de ilginç tabii. | | | Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語
|
|
"cevap hakkı" değil sadece açıklama | Jan 24, 2011 |
aydin kaya wrote:
Sahin Beygu wrote:
Ama devamını getirip, bugün yürütülen "her kötülüğün anası Cumhuriyet" kampanyasının temel(sizliğ)ine kadar gitmekten yanayım.
Dil hakkındaki bir tartışmayı alıp bir anda cumhuriyet tartışmasına dönüştürebiliyoruz.
Birincisi, dil hakkında değil bir televizyon programı hakkında tartışıyorduk; dil ve düşünce kisvesinde "dil politikaları"nın konuşulduğu daha doğrusu malum klişelerin tekrarlandığı bir programdı konu. İkincisi, Aydın Beyin serzenişi herhalde bana değil, dilden mutfağa kaldırım taşlarından paralı eğitime kadar her konuyu "Cumhuriyet zemini"ne oturtma uzmanı olan M. Belge'ye ama nedense alıntı benden yapılmış.
300 sene sürmesi gereken evrimi 50 seneye sıkıştırmaya kalkışınca hata edilmiştir
derken "konuşma dili"ne yapılan baskıcı müdahaleleri kastediyorsanız Aydın Bey, size tamamen katılıyorum. Bunların hata, hatta bizzat uygulayıcıları tarafından kısa sürede farkedilip çarkedilmiş hatalar olduğu çok açık.
Ancak özel kullanım alanlarının dilinden ya da terminoloji üretiminden sözediyorsak, her dilde olduğu gibi Türkçe için de bu "meta" faaliyet sokağın değil elitlerin işi olagelmiştir ve (Şadan'ın kulakları çınlasın) "müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn" yerine "ikizkenar üçgen" ya da "kompüter" yerine "bilgisayar" dememiz Cumhuriyet elitlerinin tercihidir. Cumhuriyetle yaşanan dönüşümün hızı ise, doğal olarak, terminolojinin üretildiği ortama önceden hakim olan miskinlikle ters orantılı yani pek hızlı olmuştur.
Bir de, "edebi dil" ya da "yüksek kültür"ün dili için hep verilen "oğlunu anlayamayan baba", "babasının yazdıklarını okuyamayan geçmişinden kopmuş evlat" örnekleri var ki dokunaklı oldukları denli gerçekçi değiller. Okuyabilirlik oranının kısa sürede 10-15 katına çıktığı döneme bakıldığında, önceki yazılanları okuyabilen ama dilini anlayamayan yeni bir eğitimli kuşak görülür ve bu kuşağın ebeveynleri maalesef büyük oranda cahildir. "Geçmişinden koparılmış" denen kuşak genelde kendi kişisel geçmişinden kopmamış tersine dilini yeni girdiği kültür üretme alanında sürdürmüştü. (Bu noktada "elitlerin düzeyindeki düşüş" ya da "edebiyatta köylüleşme" gibi tezler daha fazla ilgi hak ediyor.)
"Geçmiş birikim"den kopma ise tümüyle farklı bir konu. "Dil birikimi" bu geçmişin küçük ve hem nicelik hem de nitelik olarak "tercüme edilebilir" bir kısmıdır (nitel tarafı daha zorlu olsa da). Asıl büyük dönüşüm "tarz-ı idare", üstyapı işlevlerini sürdürüş biçimlerinde ve yöntemlerindedir. Oradaki kopuş Osmanlı bürokrasisinin önemli bir kısmını işsiz bırakacak (ama kadroları yetersiz olduğu için eskiyi tümüyle tasfiye edemeyecek) ölçüde derindir.
Neyse, burada nokta koymanın zamanı belki de. Dilerim bu uzun yazı kendimi tatmin etmek için atılmış bir nutuk değil, her şeyi bir sepete doldurmadan tartışmaya bir davet olarak anlaşılır. Nice zorluklarla varılmış kavramları boşaltacak, ince ayrımları silecek kalın çizgiler üzerinden tartışmayalım, öyle tartışanlara da itibar etmeyelim makamında okunur. | | | silifke63 (X) トルコ語 から 英語 + ... Bu derece sıradan bir savunmayı reddederimm.. | Jan 24, 2011 |
"Vatandaş doktor raporunu eline aldığında uzaylı gibi davranmazdı."
Öncelikle, teşekkür ederim. Her kahvehanede en az günde beş kez gündeme getirilen bu "dohtur reporu" meselesini açtığınız için.
Bu konuda sizinle hemfikirim. Adam raporu almış, pulmoner ödem yazıyor, yazık ne anlasın. Aslında yazsa orda "kardaş senin ciğerler irin dolmuş"; anlayacak, cart bir neşter çıkaracak ciğeri yıkayıp geri takacak. Sırf başka doktorlar para kaza... See more "Vatandaş doktor raporunu eline aldığında uzaylı gibi davranmazdı."
Öncelikle, teşekkür ederim. Her kahvehanede en az günde beş kez gündeme getirilen bu "dohtur reporu" meselesini açtığınız için.
Bu konuda sizinle hemfikirim. Adam raporu almış, pulmoner ödem yazıyor, yazık ne anlasın. Aslında yazsa orda "kardaş senin ciğerler irin dolmuş"; anlayacak, cart bir neşter çıkaracak ciğeri yıkayıp geri takacak. Sırf başka doktorlar para kazansın diye polnomer neyin yazıyolar.
Aynı şey, tercüme için de geçerli. Nesebi gayrisahih yazıyosun, aney ben neymişim diyo vatandaş. Yaz Türkçesini tutan mı var:) Bi satır da sen vur garibime.. Satır derken, keskin kalemle yazılan kelimedir, yoksam kasap satırıyla alakası yok. (Prozdaşlar yanlış anlıyorlar, tercüman olayım dedim).
Binanalli (bak, imam hatiplerin madarı iftiharı devlet büyüğümüzden herkes anlasın diye kullanılan bir laftır), alternatif tababet olur ama alternatif tıp raporu olmaz! Alternatif hukuk metni de olmaz, inşaat raporu da. Hele hele hele, alternatif dil heç mi heç olmaz...
Doktor raporunu eline alan vatandaşın uzaylı gibi davranması, illetten kurtulmasının ilk adımıdır. Hukuku herkes anlasaydı, herkes 2 aylık hırsızlık yapardı. Sade öldürdüğü için 10 yılla yatacağı bir durumu, bir de maktulü yerde tekmeleyip müebbete çevirmezdi.
Bir yerde haklısınız, sonuna kadar yanınızdayım, gelin tercümeleri halkın anlayacağı dille yapalım. Öncüsü de siz olun. ▲ Collapse | | | Şadan Öz トルコ Local time: 03:20 英語 から トルコ語
Güzel yazışmalar bunlar, yönetici olsam, üçünüzün son yazılarını alır Dilin Sadeleşmesi altına taşırdım.
Sizden rica ediyorum, bunları olduğu gibi o başlık altına kopyalayın zamanınız olursa. Yarın öbür gün alakalı yazı ararken burası değil, o başlığa bakılır çünkü. | | | Pages in topic: < [1 2 3 4 5] > | To report site rules violations or get help, contact a site moderator: You can also contact site staff by submitting a support request » Dil ve düşünce No recent translation news about トルコ. |
Wordfast Pro |
---|
Translation Memory Software for Any Platform
Exclusive discount for ProZ.com users!
Save over 13% when purchasing Wordfast Pro through ProZ.com. Wordfast is the world's #1 provider of platform-independent Translation Memory software. Consistently ranked the most user-friendly and highest value
Buy now! » |
| Trados Studio 2022 Freelance |
---|
The leading translation software used by over 270,000 translators.
Designed with your feedback in mind, Trados Studio 2022 delivers an unrivalled, powerful desktop
and cloud solution, empowering you to work in the most efficient and cost-effective way.
More info » |
|
| | | | X Sign in to your ProZ.com account... | | | | | |