Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13] >
Off topic: Çevirmenin Edebiyat Köşesi
投稿者: Haluk Erkan
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
Yüzyılın edebiyatçılarından olcam :) Mar 29, 2012

Mühendisliğim berbattı tercüman oldum. Şimdi de ÖNEMLİ bir yazar-şair olmak istiyorum Rasim bey ağabey. Bakalım, çıkmayan candan umut kesilmez

 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
İşte bu! Mar 29, 2012

Rasim Dağdelen wrote: ilk PDA ceviri deneyimim diye bir forum basligi da acabilirim, aslinda. Acilmis, dun aksam sordular. Su anda Belek'deyim, yanimda sadece bu kucuk cihaz. 3,5 cumle, cabucak cevirdim, iyi oldu aslinda. Aksam yemegi parasini cikardim


Bu tür mesajlardan da anlaşılacağı üzere biz bazen forumu kişisel ve özel konular için de kullanıyoruz, stress atıyoruz. İsteyen okur, isteyen okumaz... Bu kadar basit!

Belek'e selamlar, iyi tatiller...

___________________________________________________________
PS: Rasim Bey lütfen şu Türkçe karakterleri bulun artık, yanlış anlaşılmalara yol açacaksınız

[Bearbeitet am 2012-03-29 17:42 GMT]


 
Dagdelen
Dagdelen  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2010に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
off-topic yazildiysa Mar 29, 2012

Psikolojik bir gorevi/islevi var demektir. Ayrica oyle yazilmasa dahi ayni islevi goren konu basliklari da olabilir. Dahasi sosyallesme islevi de var. Bunu bilecek yasta ve egitimde insanlar arasindayiz, oyle degil mi? Her ne ise ne. Zaten Turkce karakter yok, karaktersiz android iste, simdi bunun da bir apps'i vardir da kimbilir nerede. Hadi benden ciao.

 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
karaktersiz android iste (koptuğum an) Mar 30, 2012

Rasim Dağdelen wrote: Psikolojik bir gorevi/islevi var demektir. (...) Zaten Turkce karakter yok, karaktersiz android iste (...)


Ben de hastayım bu beş paralık karakteri olan Türkçesiz androidlere. Teknoloji utansın


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
SALLANDIRACAKSIN 3-5 KİŞİYİ, ağzına ağzına vuracaksın Mar 30, 2012

SALLANDIRACAKSIN 3-5 KİŞİYİ

Sallandıracaksın 3-5 kişiyi nette
Bak bakalım bi daha yazabiliyor mu

Olmadı, yazılan her harften 10 lira vergi alacaksın
Düzeni koruyacaksın arkadaş, düzeni, intizamı

Siyah bant alacaksın, gereksiz yazanları bantlayacaksın
Yaşını başını almış reşit insanlara nasıl yazılır öğreteceksin

Başlık açma bölüm başkanlığı kuracaksın
Başlık yazmak için izin
... See more
SALLANDIRACAKSIN 3-5 KİŞİYİ

Sallandıracaksın 3-5 kişiyi nette
Bak bakalım bi daha yazabiliyor mu

Olmadı, yazılan her harften 10 lira vergi alacaksın
Düzeni koruyacaksın arkadaş, düzeni, intizamı

Siyah bant alacaksın, gereksiz yazanları bantlayacaksın
Yaşını başını almış reşit insanlara nasıl yazılır öğreteceksin

Başlık açma bölüm başkanlığı kuracaksın
Başlık yazmak için izin isteme bilim dalı kuracaksın
Beğenmediğin bir yazı yazılırsa, idamı isteyeceksin arkadaş

Gelenin-gidenin ağzına ağzına vuracaksın
Bi kampüs de Proza kuracaksın, tıkacaksın içeri

Bak bakalım bir daha yazabiliyo mu Ado hergelesi

[Edited at 2012-03-30 08:12 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
Son iş Apr 11, 2012

Akşamdan beri son düzeltmeleri yapıyordu yorgun çevirmen. Bu iş ona iyi para kazandıracaktı. 50 bin wortluk bu pazarlama işi onu çok yormuştu. Kendini pek iyi hissetmiyordu sabaha karşı son harflerini yazarken. Ne güzel olur 1 hafta hep yatsam, dinlensem diye söylendi ama buna vakti olmayacağını biliyordu, çok yoğun çalışıyordu çok yoğun. Alemin kral tercümanlarındandı hep çok çalışırdı, proje üstüne proje alır, daldan dala atlardı. Kazandığı paralarla el... See more
Akşamdan beri son düzeltmeleri yapıyordu yorgun çevirmen. Bu iş ona iyi para kazandıracaktı. 50 bin wortluk bu pazarlama işi onu çok yormuştu. Kendini pek iyi hissetmiyordu sabaha karşı son harflerini yazarken. Ne güzel olur 1 hafta hep yatsam, dinlensem diye söylendi ama buna vakti olmayacağını biliyordu, çok yoğun çalışıyordu çok yoğun. Alemin kral tercümanlarındandı hep çok çalışırdı, proje üstüne proje alır, daldan dala atlardı. Kazandığı paralarla elden düşme bi BMW almaktı son hedefi. Yorgun çevirmen sabaha karşı fenalaştı, en son telefona doğru hamle yaptı ama ambulansı çağırmayı başaramadı, yığıldı kaldı döner koltuğuna…

Avrupa'da bir yerde telaşlı başladı sabah. Büro sahibi bu yağlı işi de başarıyla teslim etmek istiyordu WÖRTHERSCAN AG'ye. Kimbilir daha ne işler alacak, ne avrolar kıracaktı... İş gecikmişti mail üstüne mail attı, telefona sarıldı.. Yanıt yoktu kral tercümandan…

''Arschloch yaktın beni'' dedi. Yanan kimdi? Neydi? Son işini teslim edemedi çevirmen. Yarım kaldı son işi.


[Edited at 2012-04-11 19:39 GMT]
Collapse


 
Halil Ibrahim Tutuncuoglu
Halil Ibrahim Tutuncuoglu "Бёcäטsع Լîfe's cômplicåtعd eñøugh"
トルコ
Local time: 06:24
トルコ語 から 英語
+ ...
:) Apr 13, 2012

Adnan Özdemir wrote:



SALLANDIRACAKSIN 3-5 KİŞİYİ

Sallandıracaksın 3-5 kişiyi nette
Bak bakalım bi daha yazabiliyor mu

Olmadı, yazılan her harften 10 lira vergi alacaksın
Düzeni koruyacaksın arkadaş, düzeni, intizamı

Siyah bant alacaksın, gereksiz yazanları bantlayacaksın
Yaşını başını almış reşit insanlara nasıl yazılır öğreteceksin

Başlık açma bölüm başkanlığı kuracaksın
Başlık yazmak için izin isteme bilim dalı kuracaksın
Beğenmediğin bir yazı yazılırsa, idamı isteyeceksin arkadaş

Gelenin-gidenin ağzına ağzına vuracaksın
Bi kampüs de Proza kuracaksın, tıkacaksın içeri

Bak bakalım bir daha yazabiliyo mu Ado hergelesi

[Edited at 2012-03-30 08:12 GMT]


[Edited at 2012-04-13 13:37 GMT]


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
okuma modu Apr 18, 2012

Hep okuma modundayım Servet abi dedi Taşkın. Hep okurum forumu. Döner döner okurum ama yazmam dedi. Bahanesi çoktu, zamanı yoktu, paraya ihtiyacı vardı, yazmak para kazandırıyormuydu hem? Başkaları yazsın ben okuyayım hep dedi Taşkın. Zaten hep böyleydi bizde dedi, köşe yazarlığı kurumu yok muydu bu ülkede hem! Akıllı, kelli felli, sakalllı, açık, kapalı baylar bayanlar hep fikirlerini veriverirlerdi biz okuyanlara, biz de alır, okur hatmetmez miydik hep?
... See more
Hep okuma modundayım Servet abi dedi Taşkın. Hep okurum forumu. Döner döner okurum ama yazmam dedi. Bahanesi çoktu, zamanı yoktu, paraya ihtiyacı vardı, yazmak para kazandırıyormuydu hem? Başkaları yazsın ben okuyayım hep dedi Taşkın. Zaten hep böyleydi bizde dedi, köşe yazarlığı kurumu yok muydu bu ülkede hem! Akıllı, kelli felli, sakalllı, açık, kapalı baylar bayanlar hep fikirlerini veriverirlerdi biz okuyanlara, biz de alır, okur hatmetmez miydik hep?

Kurumda kurummuş ha miladi 2012'de bile sürdüğüne göre köşe yazarlığı kurumu. Eee bu durumda buraya yazanlar köşe yazarı mı oluyooo Servet abi?

-Valla bilmiyom Taşkın dedi Servet, A. Hakan'ı okuyordu dalgın dalgın.

.....
Collapse


 
Faruk Atabeyli
Faruk Atabeyli  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
英語 から トルコ語
+ ...
Geç gönderilmiş bir duyuru. Apr 19, 2012


19.04.2012, saat 19.00
Bir Kadın, Beş Fil
Almanya/İsviçre, 2009, 97‘
Yönetmen: Vadim Jendreyko
Oyuncular: Swetlana Geier
Swetlana Geier, herkes tarafından Rusçadan Almancaya en iyi çevirmen olarak kabul ediliyor. Zürich’teki Ammann Yayınevi için gerçekleştirdiği hayatının projesini tamamladıktan, yani Dostoyevski’nin
... See more

19.04.2012, saat 19.00
Bir Kadın, Beş Fil
Almanya/İsviçre, 2009, 97‘
Yönetmen: Vadim Jendreyko
Oyuncular: Swetlana Geier
Swetlana Geier, herkes tarafından Rusçadan Almancaya en iyi çevirmen olarak kabul ediliyor. Zürich’teki Ammann Yayınevi için gerçekleştirdiği hayatının projesini tamamladıktan, yani Dostoyevski’nin beş büyük romanını, başka bir deyişle „Beş Fil“i yeniden çevirdikten sonra, Vadim Jendreyko ile birlikte bir yolculuğa çıkıyor. Çevirdiği yazarlara duyduğu koşulsuz saygı ve dil konusundaki büyük ustalığıyla tanınan, hayatı Avrupa’nın çalkantılı tarihinin gölgesinde geçen 85 yaşındaki Geier, yaşamak için seçtiği ülke olan Almanya’dan çocukluğunu geçirdiği Ukrayna’ya gidiyor. Film, Swetlana Geier’in hayat hikayesiyle edebi yapıtlarını bir araya getirirken, bu yorulmak bilmez kadının tükenmeyen enerjisinin sırlarını da açığa kavuşturmaya çalışıyor. Geier’in hikayesi büyük acıların, sessiz yardımcıların, beklenmeyen şansların ve her şeyin üzerinde yer alan büyük bir dil aşkının hikayesi.
Yer: Goethe Institut
Giriş ücretsiz
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
sigara kağıdı Apr 20, 2012

sabaha karşı sigara kağıdım bitti bu sabah
aradım taradım zulaladığım yerlere baktım
yoktu, nikotin krizine girdim çeviremiyorum
tütünü sarmam lazım şööle okkalıca

yok oğlu yok, derken gazete kağıdına sardım
eski birinci, küflü bafra tadında bi lezzet yakaladım
doladım doladım tüttürdüm..

sabah ilk iş tütüncüye gittim arap kağıdı almaya
dünya varmış be, arap kağıdı lezzetiyle
kavuş
... See more
sabaha karşı sigara kağıdım bitti bu sabah
aradım taradım zulaladığım yerlere baktım
yoktu, nikotin krizine girdim çeviremiyorum
tütünü sarmam lazım şööle okkalıca

yok oğlu yok, derken gazete kağıdına sardım
eski birinci, küflü bafra tadında bi lezzet yakaladım
doladım doladım tüttürdüm..

sabah ilk iş tütüncüye gittim arap kağıdı almaya
dünya varmış be, arap kağıdı lezzetiyle
kavuştum mavi kanatlı rıdvan meleğine


[Edited at 2012-04-20 09:30 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
ORİJİNALLİK May 4, 2012

''Bugünlerde'', diyerek yakınır Bay K., ''o kadar çok yazar var ki, tek başlarına büyük eserler yazdıklarını beyan ederek açıkça övünüyorlar ve bu da herkes tarafından genellikle kabul görüyor. Çinli filozof Çuang Zi daha genç yaşlarda yüz bin kelimelik bir kitap yazdı, ki bu kitabın onda dokuzu alıntılardan oluşuyordu. Bunun gibi kitapları bizde yazmak mümkün değil, çünkü böyle kitapları yazacak ruh yok. Bunun sonucunda da düşünceler sadece kendi mekân... See more
''Bugünlerde'', diyerek yakınır Bay K., ''o kadar çok yazar var ki, tek başlarına büyük eserler yazdıklarını beyan ederek açıkça övünüyorlar ve bu da herkes tarafından genellikle kabul görüyor. Çinli filozof Çuang Zi daha genç yaşlarda yüz bin kelimelik bir kitap yazdı, ki bu kitabın onda dokuzu alıntılardan oluşuyordu. Bunun gibi kitapları bizde yazmak mümkün değil, çünkü böyle kitapları yazacak ruh yok. Bunun sonucunda da düşünceler sadece kendi mekânlarımızda üretiliyor, ki orada yeterince düşünce üretemeyen kendisini tembel zanneder. Tabii böylece de alıntı yapılacak düşünce olmaz ve alıntı yapılacak bir düşünceyi ifade etme şekli de yoktur. İşlerini yaparken ne kadar da az şeye ihtiyaçları var! Bize gösterebildikleri bir dolmakalem ve bir parça kâğıt! Ve hiç yardım almadan, sadece bir kişinin taşıyabildiği fakirane malzemeyle kulübelerini inşa ediyorlar! Bir kişinin inşa edebileceği daha büyük binaları tanımıyorlar bile!''

_____________________________________________________________________

Originalität

„Heute“, beklagte sich Herr K., „gibt es Unzählige, die sich öffentlich rühmen, ganz allein große Bücher verfassen zu können, und dies wird allgemein gebilligt. Der chinesische Philosoph Dschuang Dsi verfasste noch im Mannesalter ein Buch von hunderttausend Wörtern, das zu neun Zehnteln aus Zitaten bestand. Solche Bücher können bei uns nicht mehr geschrieben werden, da der Geist fehlt. Infolgedessen werden Gedanken nur in eigner Werkstatt hergestellt, indem sich der faul vorkommt, der nicht genug davon fertig bringt. Freilich gibt es dann auch keinen Gedanken, der übernommen werden, und auch keine Formulierung eines Gedanken, die zitiert werden könnte. Wie wenig brauchen diese alle zu ihrer Tätigkeit! Ein Federhalter und etwas Papier ist das einzige, was sie uns vorzeigen können! Und ohne jede Hilfe, nur mit dem kümmerlichen Material, das ein einzelner auf seinen Armen herbeischaffen kann, errichten sie ihre Hütten! Größere Gebäude kennen sie nicht als solche, die ein einziger zu bauen imstande ist!“

_____________________________________________________________________

Bertold Brecht Die Geschichten vom Herrn Keuner
Çeviri Haluk Erkan


[Bearbeitet am 2012-05-04 04:54 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
KIZGINLIK ve ÖĞÜT May 16, 2012

Bay Keuner şöyle der: ''Kızdığınız insana öğüt vermek zordur. Ancak bu çok gerekli, çünkü onların buna özellikle ihtiyacı var.''

_____________________________________________________________________

Zorn und Belehrung

Herr Keuner sagte: „Schwierig ist, diejenigen zu belehren, auf die man zornig ist. Es ist aber besonders nötig, denn sie brauchen es besonders.“

________________________________________________________
... See more
Bay Keuner şöyle der: ''Kızdığınız insana öğüt vermek zordur. Ancak bu çok gerekli, çünkü onların buna özellikle ihtiyacı var.''

_____________________________________________________________________

Zorn und Belehrung

Herr Keuner sagte: „Schwierig ist, diejenigen zu belehren, auf die man zornig ist. Es ist aber besonders nötig, denn sie brauchen es besonders.“

_____________________________________________________________________

Bertold Brecht - Die Geschichten vom Herrn Keuner
Çeviri: Haluk Erkan

[Bearbeitet am 2012-05-16 14:49 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
Dschuang Dsi / Zhuang Zi May 16, 2012

Brecht'in bir önceki hikayesinde adı geçen filozof. Aşağıdaki linkte Almanca olan eserine ulaşabilirsiniz. Filozofi tutkunlarına, özellikle uzak doğu felsefesiyle/TAO ile ilgilenenlere tavsi... See more
Brecht'in bir önceki hikayesinde adı geçen filozof. Aşağıdaki linkte Almanca olan eserine ulaşabilirsiniz. Filozofi tutkunlarına, özellikle uzak doğu felsefesiyle/TAO ile ilgilenenlere tavsiye edilir.

http://www.zeno.org/Philosophie/M/Zhuang%20Zi%20(Dschuang%20Dsi)/Das%20wahre%20Buch%20vom%20südlichen%20Blütenland

WİKİ: http://tr.wikipedia.org/wiki/Zhuangzi
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
2007に入会
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
- May 24, 2012

KÜMESİSTANDA KASAP

ey insanoğlu!
gözleriniz görüyorsa yumurtalarım sayesindedir
armağan ediyorum proteinimi, vitaminimi sizlere dedi bli bli akkız
kümeste yağmur altında bekliyordu bli bli akkız
sahibi salmamıştı bu sabah onları çayıra, yem de vermemişti
kursağı bomboştu, gurulduyordu açlıktan.

grev yapalım, yumurta vermeyelim şu insan oğluna dedi bli bli sarıkız
genel kurul toplandı bu yağmurlu, yemsiz
... See more
KÜMESİSTANDA KASAP

ey insanoğlu!
gözleriniz görüyorsa yumurtalarım sayesindedir
armağan ediyorum proteinimi, vitaminimi sizlere dedi bli bli akkız
kümeste yağmur altında bekliyordu bli bli akkız
sahibi salmamıştı bu sabah onları çayıra, yem de vermemişti
kursağı bomboştu, gurulduyordu açlıktan.

grev yapalım, yumurta vermeyelim şu insan oğluna dedi bli bli sarıkız
genel kurul toplandı bu yağmurlu, yemsiz kümes kuşluğunda
azgın çil horoz söz aldı, konuştu uzun uzun...

sözleştiler, karar aldılar, 1 hafta yumurtlamayacaktı dişiler,

hesabı başkaymış azgın insan oğlunun
kasabanın kasabı geldi bir cumartesi sabahında
boğazladı canları.

temizlerken karınlarına baktı
vay be! amma da doğurganlarmış ha dedi
binlerce yumurta hücresini görünce.

azgın insanoğlu!
doğurabilr misin o yumurtalardan 1 tane?

doğuramazsın, sen anca boğazlamasını bilirsin!


[Edited at 2012-05-24 21:27 GMT]
Collapse


 
Haluk Erkan
Haluk Erkan  Identity Verified
トルコ
Local time: 06:24
ドイツ語 から トルコ語
+ ...
TOPIC STARTER
KABA KUVVETE KARŞI TEDBİR Jun 1, 2012

Düşünen insan Bay Keuner, kalabalık bir toplantı salonunda kaba kuvvete karşı olduğunu söylerken, önünde duran insanların geri çekildiklerini ve kaçtıklarını görür. Arkasına dönüp baktığında Kaba Kuvvet'i görür.

''Sen ne dedin?'' diye sorar Kaba Kuvvet.
''Kaba Kuvvet'ten yana olduğumu söylüyordum'', diye cevap verir Bay Keuner.

Bay Keuner gittikten sonra öğrencileri ona bel kemiğini -karakterini- sorar. Bay Keuner cevap verir: ''Be
... See more
Düşünen insan Bay Keuner, kalabalık bir toplantı salonunda kaba kuvvete karşı olduğunu söylerken, önünde duran insanların geri çekildiklerini ve kaçtıklarını görür. Arkasına dönüp baktığında Kaba Kuvvet'i görür.

''Sen ne dedin?'' diye sorar Kaba Kuvvet.
''Kaba Kuvvet'ten yana olduğumu söylüyordum'', diye cevap verir Bay Keuner.

Bay Keuner gittikten sonra öğrencileri ona bel kemiğini -karakterini- sorar. Bay Keuner cevap verir: ''Benim bel kemiğimi kırdırmaya niyetim yok. Asıl benim Kaba Kuvvet'ten daha fazla yaşamam gerek.''

Ve Bay Keuner şu hikâyeyi anlatır:

Kanunsuz zamanın birinde, hayır demesini öğrenmiş Bay Egge'nin evine ajanın biri gelir ve bir belge gösterir. Şehre hükmedenlerin düzenlenmiş olduğu belgeye göre ajanın adımını attığı ev onun olacak, istediği yemek ona yapılacak, gördüğü adam ona hizmet edecektir. Ajan sandalyenin birine çöker, yemek ister, yıkanır, uzanır ve uyumadan önce yüzünü duvara dönerek adama sorar: ''Bana hizmet edecek misin?''

Bay Egge ajanın üzerini yorganla örter, sinekleri kovalar, uyurken başında bekler ve bu ilk günde olduğu gibi ona yedi yıl itaat eder. Fakat onun için ne yaparsa yapsın, bir şeyden sakınır: O da belli bir kelimeyi söylemektir. Yedi yıl sona erdiğinde çok yemekten, çok uyumaktan ve çok emir vermekten şişmanlamış olan ajan ölür. Bay Egge onu kokmuş yorgana sarmalar, evden sürükleyerek çıkarır; ajanın yattığı yeri yıkar, duvarları badanalar, derin bir nefes alır ve cevap verir: ''Hayır.''

___________________________________________________________________

Maßnahmen gegen die Gewalt

Als Herr Keuner, der Denkende, sich in einem Saale vor vielen gegen die Gewalt aussprach, merkte er, wie die Leute vor ihm zurcükwischen und weggingen. Er blickte sich um und sah hinter sich stehen – die Gewat.

„Was sagtest du?“ fragte ihn die Gewalt.
„Ich sprach mich für die Gewalt aus“, antwortete Herr Keuner.

Als Herr Keuner weggegangen war, fragten ihn seine Schüler nach seinem Rückgrat. Her Keuner antwortete: „Ich habe kein Rückgrat zum Zerschlagen. Gerade ich muß länger leben als die Gewalt.“

Und Herr Keuner erzählte folgende Geschichte:

In die Wohnung des Herrn Egge, der gelernt hatte, nein zu sagen, kam eines Tages in der Zeit der Illegalität ein Agent, der zeigte einen Schein vor, welcher ausgestellt war im Namen derer, die die Stadt beherrschten, und auf dem stand, daß ihmgehören solle jede Wohnung, in die er seinen Fuß setzte; ebenso sollte ihm auch jedes Essen gehören, das er verlange; ebenso sollte ihm auch jeder Mann dienen, den er sähe. Der Agent setzte sich in einen Stuhl, verlangte Essen, wusch sich, lehte sich nieder und fragte mit dem Gesicht zur Wand vor dem Einschlafen: „Wirst du mir dienen?“

Herr Egge deckte ihn mit einer Decke zu, vertrieb die Fliegen, bewachte seinen Schlaf, und wie an diesem Tage gehorchte er ihm sieben Jahre lang. Aber was immer er für ihn tat, eines hütete er sich wohl: das war ein Wort zu sagen. Als nun sieben Jahre um waren und der Agent dick geworden war vom vielen Essen, Schlafen und Befehlen, starb der Agent. Da wickelte ihn Herr Egge in die verdorbene Decke, schleifte ihn aus dem Haus, wusch das Lager, tünchte die Wände, atmete auf und antwortete: „Nein.“

___________________________________________________________________
Bertold Brecht Die Geschichten vom Herrn Keuner
Çeviri Haluk Erkan
Collapse


 
Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13] >


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

Çevirmenin Edebiyat Köşesi


Translation news in トルコ





Pastey
Your smart companion app

Pastey is an innovative desktop application that bridges the gap between human expertise and artificial intelligence. With intuitive keyboard shortcuts, Pastey transforms your source text into AI-powered draft translations.

Find out more »
Trados Business Manager Lite
Create customer quotes and invoices from within Trados Studio

Trados Business Manager Lite helps to simplify and speed up some of the daily tasks, such as invoicing and reporting, associated with running your freelance translation business.

More info »